23 Ekim 2013 Çarşamba

Vicdanın Sızlamaz Mı Senin Hiç?

Kerem KAYMAZ

“Duygularınızla hareket ediyorsunuz savaşın da gerekçeleri vardır.”

Bizlere duygularınızdan arınınız diyorsunuz ama siz dahi aklınızı yüceltip buz kesen kalbinize baktığınızda ne denli duygusal olduğunuzu ne biçim bir coşkunlukla hareket ettiğinizi göremiyorsunuz. Sözlerinizi aklınızda tartarken insaflı olunuz. Bakınız insaf dedim. Ben bir duygusalım. Duygu dışı bir hayatı daha keşfedemedim ama size göre bu var. Tabii bunu kanıtlarsınız da tüm metanetinizle oturup savaşın gerekçelerini bir bir anlattığınız o meşhur kalın kalın kitaplarınızla. Bir budalanın dağın tepesine çıkıp tüm insanları gözlemleyebilmesiyle hayatı idrak ettiğini sanması gibi sizler de yüce makamlarınızda kitaplarınızdan oluşturduğunuz fildişi kulelerin arasından aynı idraki paylaşırsınız. Adlarınız değişir ordinaryus, yazar, gazeteci olur, kimisi de filozof deyiverir kendisine. Sonuçta hepiniz akıl çağının ürünü çok zeki varlıklarsınız. Karşınızdakiler mi duygu selindeki aptallar mı ah o işe yaramazlar, ah o romantikler!


Tüm bu dediklerimden sonra “Biz duyguların aklın önüne geçmesine karşıyız...” minvalinde sözler etmeye kalksanız durun orada derim. Diyeceklerimizin farkındalığına varalım önce. Duygusal kişi fevridir, marjinal davranır, mantığını yok eder. Budur argümanınız en temelde velev ki aşırılıklar nezdinde tarif ettiğiniz duygusal değil ölçüsüz ve dolayısıyla erdemsiz kişinin profilidir. Ayrımına varalım ki benim yapacağım her türlü aşırılık duygu ve düşünce dünyamın ortaklaşa girişimiyle mevcut olacaktır. Yani birilerinin dediği gibi akıl ve duygu birbirine üstünlük kurmaya çalışan edebi düşmanlar değildir. Çocuklarını öldüresiye döven birisine “Vicdanın yok mu senin hiç?” deriz. Vietnam'da napalm bombalarıyla öldürülen yüzbinlere mantığımız çıkıp haykırmaz mı “Orantısız güç” diye? Aklın ve duyguların el ele yürüdüğü bu yolda cehalet ve vurdumduymazlık bilgelik namına satılıyor. Malum savaşların gerekçeleri yaratılıyor.

Aşırılıklarımızdan, ölçüsüzlüklerimizden, taşkın ve azgın ruhlarımızdan bahsedelim ardından da bunları hep tek tarafın suçu sayan aklımıza karşın duygularımıza dil verelim: “Vicdanın sızlamaz mı senin hiç?”

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder