16 Nisan 2013 Salı

Demir Leydi

Merve Nur BAYRAKTAR
 
1940’lı yıllarda İngiltere’de bir bakkalın kızı kimya bölümünü kazanabilir. Bu bölümü Oxford Üniversitesi’nde de okuyabilir. Bunlar pek tabii olabilir gözüyle baktığımız süreçler. Fakat aynı kadının güneşin batmadığı ülkede siyasete atılması; üstelik en tepeye kadar çıkması görülmüş şey değildi. Ta ki- anladığınız üzere- geçtiğimiz günlerde son yolculuğuna uğurlanan Margaret Thatcher’a kadar.

Thatcher, 1959-92 yılları arasında Londra'daki Finchley bölgesinden Muhafazakar Parti milletvekilliği, partisinin muhalefette kaldığı dönemde Eğitim ve Bilim bakanlığı yaptı. 1979 yılında Muhafazakar Parti'nin iktidara gelmesinin ardından Başbakan seçilen Thatcher, 11 yıl 209 gün başbakanlık koltuğunda oturarak Lord Salisbury'nin ardından İngiltere tarihinin en uzun görevde kalan başbakanı oldu. 'Demir Leydi' olarak bilinen Muhafazakar Partili Margaret Thatcher İngiltere'yi 1979-90 yılları arasında yönetmişti. Thatcher, Britanya siyasi tarihinin en tartışmalı ve en etkileyici siyasetçilerinden biriydi. [1]


Henüz sonlanan bu yaşamın öyküsünü Hollywood, bizden önce bizden daha güzel anlatmış. Margaret Thatcher, 2011’de yönetmen Phyllida Lloyd tarafından Meryl Streep’in şahsında canlandırılmış. O kadar ki, usta oyuncu bu yapıtın ön hazırlık süreci için parlamentoda vakit geçirip gözlem yapmıştır. Haklı olarak kariyerinin 3. Altın Küre ödülü ile birlikte ikinci kez en iyi kadın oyuncu dalında Bafta ödülüne layık görülmüştür. Zamanında dış ilişkilerini iyi tuttuğu tek ülkenin Amerika olmasından mıdır bilinmez, film boyunca Margaret’in insani yönü üzerinde fazlaca durulmuş. Gerek Falkland şehitlerinin ailelerine mektup yazarken yaşadığı hüsran gerekse ikizleri dünyaya geldiklerinde eşini kendisine taktığı incilere olan bağlılığı ile onun sadece bir siyasetçi değil aynı zamanda duyarlı bir kadın olduğu da vurgulanmış. Her ne kadar lakabı Demir Leydi olsa da ilk kazandığı seçimde kouşmaya çıkmadan önce giydiği akordion eteğin pilelerini çimdiklemesi ile yaşadığı heyecan net bir şekilde vurgulanıyor. Aynı zamanda eşine duyduğu aşkın bir ömür sürmesi gibi bilin(e)mez bir detay da katılarak öyküye mükemmellik kazandırılmış. Özetle genç ve yaptığı işe tutkuyla sarılan bir kadının gerçek bir siyasetçiye dönüşümü anlatılıyor.

Filmde müstakbel eşinden aldığı evlilik teklifini “ ben bir çay fincanını yıkayarak ölemem” şeklinde yanıtlamıştı. Son sahnede ise kaybettiği eşini halüsinasyonlarından da uğurladıktan sonra elinde bir çay fincanı yıkamaya koyulur. Alınacak mesaj size kalmış. Belki siyasetin yalnızca emekliliğe kadar sürebileceği belki de üstü örtülen ev hanımlığı ya da anaçlık duygusunun bir yerden ortaya çıkacağı mesajıdır.

Siyaset, seyislikle aynı kökten gelir. Zamanla anlamı genişleyen bu sözcük atları kontrol etmekten toplumları yönetme anlamına terfi etmiştir. Batıda kullanılan politika(politics) ise sanıldığı gibi çok yüzlülük anlamına gelmez. ‘Polis’ yani şehir sözcüğünden türemiş ve bugünkü anlamına kavuşmuştur. İşte toplumun ikiye ayrıldığı yer tam da burasıdır. Yaşayıp gidenler ve onların yaşamlarını düzene koyanlar. Kısaca yönetenler ve yönetilenler de diyebiliriz buna. Tüm bu etimolojik bilgi kumkumasına siyasetin erkek ya da kadın işi değil otorite işi olduğunu vurgulamak için değindim. Zihnimizde anneyle oluşmaya başlayan kadın figürü, bir siyasetçiden çok genellikle şefkat, merhamet, anaçlık gibi imgeleri temsil ettiğinden kürsülerde gürleyen bir kadını yadırgıyoruz. Siyaset pratikte içine aldığı herkesi ister istemez biraz daha otoriter, biraz daha sert kılıyor. Bu değişim bir kadında daha büyük olacağından oluşan farkı da daha net görebiliyoruz. Ne var ki Thatcher, alışageldiğimiz kadın profilinin biraz dışında kalıyordu.” 1940’lı yılların sonlarında siyasete atılmadan önce, Margaret Roberts olarak iş başvurusu için ICI’a gitmişti. İnsan kaynakları departmanı, başvurusunu reddetti ve “Bu kadın dik başlı, inatçı ve kendini beğenmiş” şeklinde not düştü.”[2] Onu kimyagerlikten alıkoyan bu red, başbakanlığa götürmüştü.

Oxford Sözlüğü’ne Yeni Bir Deyim

Thatcher, evraklarını dosya yerine çantaya koyardı. İtiraz edeceği bir karar olduğunda çantadan gerekli belgeyi çıkarır ve kuralına göre oynardı. Çanta varsa karşısındakine diyecek söz kalmazdı. Bu yüzden çanta koymak posta koymaktı. Bu deyim Oxford Sözlüğü ’ne “handbagging” olarak kaydedildi.

İngiliz parlamentosu bir oturumda Demir Leydi’yi andı. İngiltere Başbakanı David Cameron, Thatcher’ın sıra dışı bir lider olduğunu belirtti: “Bir kadın için parlamento üyesi olmanın zor olduğu, Muhafazakar Parti’nin lideri olmanın neredeyse akıl almaz olduğu ve bir kadının başbakan olabilmesinin aslında imkansız olduğu bir zamanda, o üçünü de başardı.”

Demir Leydi ya hayranlık uyandırır ya da kendisinden nefret edilirdi. Ancak kendisine kayıtsız kalmak mümkün değildi.

Thatcher'ı örnek alan genç kadın politikacılardan biri de, "Benim çocukluğumda ülkenin başında Kraliçe, hükümetin başında Margaret Thatcher vardı." diyor, "Bir gün anneme, 'Erkekler ülke yönetebilir mi?' diye sorduğumu hatırlıyorum."

Bazı milletvekilleri ise “Thatcher ile ilgili istediklerini söyleyebilme özgürlükleri olmadığı” gerekçesiyle oturuma katılmadı.

Güney Afrika’da ise Mandela yanlıları gerek Ronald Reagan ile ittifak halinde olması gerekse ’terörist‘ ithamları nedeniyle onu cennette boykot edeceklerini söylediler. İktidardaki ANC lideri ise "Margaret Thatcher başbakan olduğu dönemlerde dünya siyasetinde çok büyük rol oynamıştı. Ama, insanlığa karşı suç olarak tanımlanan apartayt rejimine karşı mesafe koymamıştır."

Geçirdiği felç sonrası 87 yaşında hayatını kaybeden Margaret Thatcher’ın cenaze töreni 17 Nisan’da başkent Londra’daki Aziz Paul Katedrali’nde yapılacak. Törene İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth ve eşi Edinburgh Dükü Philip de katılacak.


KAYNAKÇA
http://www.haber7.com/avrupa/haber/1012141-margaret-thatcherden-kurtulmak-cok-guzel
http://www.radikal.com.tr/radikal.aspx?atype=radikaldetayv3&articleid=1128735&categoryid=81
http://www.bbc.co.uk/turkce/haberler/2013/04/130409_thatcher_populer_kultur.shtml
http://tr.euronews.com/2013/04/10/ingiliz-parlamentosu-margaret-thatcher-i-andi/
[1] http://www.radikal.com.tr/radikal.aspx?atype=radikaldetayv3&articleid=1128735&categoryid=81
[2] . http://tr.euronews.com/2013/04/10/ingiliz-parlamentosu-margaret-thatcher-i-andi/

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder