Fahri DANIŞ
Müzik ve felsefe; yan yana düşünüldüğünde birbirinden o kadar uzak olmayan kavramlarmış gibi geliyor kulağa, en azından benim için.. Peki gerçekten aralarında bir ilişki olduğu söylenebilir mi? Müzikle düşünmek mümkün müdür yahut düşünmenin yerine daha “içli” bir şeyler konabilir mi?
Felsefenin bir “bilgelik arayışı” olduğu varsayımından yola çıkarsak etrafın biraz daha aydınlanacağını düşünüyorum. Bu bağlamda; insan için hayatın kilit noktalarından biridir bence “aramak” fiili. Hayatını aramak üzerine kurarsın çoğu zaman, bilinçli ya da bilnçsiz, ararsın da, fakat neyi aradığını bilememen senin arayışını anlamlandıran noktadır aslında. O “şey” her neyse artık, oralarda bir yerlerde durmaktadır ve senin gelip onu bulmanı beklemektedir. (İşin en güzel yanı ise herkesin “şeyi” farklıdır.) Hiç bulamayacakmışcasına aramak; aslında insanın hiçbir zaman kendini tamamlayamayacak olmasına kadar götürülebilir.[1] İnsan eksiktir, tamamlanmaya muhtaç. Kendi parçalarını aramak ise hayatının anlamı. Beyazıd-i Bistami’nin “Aramakla bulunmaz ancak bulanlar ancak arayanlardır” sözü bu durumu yeterince özetliyor bence.